Yaşam Caddesi No: 7
Akplaza, Kat: 12 No: 39
Söğütözü, 06510, ANKARA
Tel: +90 (312) 219 00 99
Cep: +90 (532) 334 42 77
Jinekomasti / Erkeklerde kadın tipi meme gelişmesi
Ergenlik döneminde; erkeklerde göğüs bölgesinde, hormonal nedenlerle büyüme, dolgunluk ve hassasiyet olması doğaldır. Geçici olması gereken bu durum, çeşitli nedenlerle kalıcı hale gelirse ‘jinekomasti’ olarak adlandırılır. Gençlerin aktivitelerini, giyim kuşamlarını etkilemeye başlayabilir, sosyal bir probleme dönüşebilir (bol kıyafetler giymek, duruş bozukluklarına yol açmak, denize girmekten kaçınmak vb.).
Jinekomasti çoğunlukla yukarıda tanımlandığı şekilde karşımıza çıkmasına rağmen, bazen hormonal, tümoral nedenler veya kullanılan ilaçlara bağlı olarak tek veya çift taraflı jinekomastiye rastlanabilir.
Söz edilen durumların ayırıcı tanısı için ayrıntılı bir öykü, görüntüleme teknikleri (ultrason, MR gibi) ve hormon analizleri gerekebilir. Klasik jinekomasti ergenlik döneminde başlayıp devam ederken, diğer nedenlerle oluşan jinekomastiler daha ileri yaşlarda ortaya çıkabilir ve tek taraflı görülme oranı daha yüksektir.
Ayırıcı tanı ile jinekomastinin nedenine karar verildikten sonra tedavi planlanmasına geçilir. Büyüklüğü ve derideki bolluğa göre jinekomasti 3 gruba ayrılır. Birinci evrede büyüklüğü sınırlı ölçülerdedir, deride gevşeklik veya sarkma yoktur. Ikinci evrede ise irice bir kadın göğsü gibidir, ancak deride sarkma oluşmamıştır. Üçüncü evrede ise ek olarak deride tedavi gerektirecek ölçüde gevşeklik vardır.
Jinekomastinin hangi evrede olduğu tedavi planını oluşturmakta önemlidir. Eğer birinci evre jinekomasti söz konusu ise yapılan tetkiklerden sonra bunun ağırlıklı olarak yağ dokusundan oluştuğu görülürse sadece vakum uygulanarak jinekomasti tedavi edilebilir. Eğer göğsün yapısı yağ dokusu dışında meme bezinden oluşuyorsa, meme başından yapılacak küçük bir kesi ile bu dokunun çıkarılması ve patolojiye yollanması söz konusu olabilir. Ikinci evre içinde hemen hemen aynı tedavi yöntemlerinin olduğu söylenebilir. Üçüncü evredeki jinekomastilerde ise derideki sarkıklık ileri düzeyde ise bu durumda fazla deriyi ortadan kaldıracak bir takım cerrahi planlamalar gündeme gelir.
Genç ve deri elastikiyetinin fazla olduğu durumlarda vakumla ya da meme başının çevresinden yapılacak cerrahi işlemlerle deri problemi halledilebilir. Ama çok ileri yaşlarda ve derinin çok sarkık olduğu durumlarda daha geniş doku çıkarılması gerektiği için meme başının altından yarım ay tarzında cerrahi müdahaleler yapmak gerekebilir.
Bu yöntemlerden hangisi uygulanırsa uygulansın ameliyat öncesi dönemde 10 gün süreyle aspirin alınmaması, ameliyat öncesinde bazı laboratuvar kontrollerinin yapılması gereklidir. Ayrıca hastanın geçmişindeki önemli rahatsızlıklar ve sürekli kullandığı ilaçlar varsa mutlaka doktora bildirilmelidir.
Ameliyat için kullanılacak anestezi yöntemi değişebilir. Genel anestezi tercih edilebileceği gibi, hafifçe sakinleşmeye ve bölgenin uyuşturulmasına izin veren sedasyon ve lokal anestezi yöntemi de uygulanabilir. Sadece lokal anestezi çoğu zaman önerilmez.
Uygulamada eğer açık cerrahi yöntemlerden biri seçilmişse bölgeye bir dren uygulanması gerekir. Drenin amacı ameliyat bölgesine birikebilecek serum ya da kan gibi maddelerin dışarıya alınması ve bunlara bağlı komplikasyonların yaşanmamasıdır. Dren genellikle 24-48 saat içinde çekilir.
Hemen hemen her olguda uygulanan bir diğer uygulamada ameliyat bölgesini baskı altına almak amacıyla kullanılacak özel bir korsedir. Bu korsenin kullanımı oldukça kolaydır. Ağ kısmını açıkta bırakan bir bölümü vardır ve tuvalete bu korse tamamen çıkarılmadan gidilebilir. Korse ilk hafta sürekli giyilmelidir. Birinci haftadan sonra gündüz özellikle ağır aktiviteler yapılırken korsenin giyilmesi faydalı olur. Bu sure de yaklaşık 6 haftadır.
Ameliyat bölgesinde ilk günlerde bir ödem, hassasiyet, ağrı hatta yer yer morluklar oluşabilir. Bunlar genellikle ilk 2-3 günden sonra giderek azalmaya başlar. Hassasiyet haftalarca sürebilir. Zaman zaman uyuşmalar, batmalar, yanmalar günlük hayatı zorlaştıracak boyutlarda olmasa da hastanın şikayetleri olarak karşımıza çıkabilir.
Genellikle ikinci haftadan sonra havuz ve denize girmeye müsaade edilir. 6 hafta süreyle de buhar banyosu, sauna, solaryum gibi ödeme yol açabilecek faktörlerden kaçınmaya çalışılır.
Benzer şekilde ağır sporların yapılması ve göğüs bölgesine darbe alınabilecek aktivitelerden 6 hafta süre ile kaçınılması gerekmektedir.
Jinekomasti ameliyatının riskleri:
Her cerrahi müdahale belirli oranda risk taşır ve önemli olan riskleri anlamanızdır. Bireyin uygulanacak olan operasyonu seçimi, olası yarar ve risklerin karşılaştırılmasına bağlıdır. Her ne kadar hastalarda komplikasyonların çoğuyla karşılaşılmasa da, bunların her birini, riskleri olası komplikasyonları ve jinekomasti ameliyatının sonuçlarını anladığınıza emin olmanız için mutlaka cerrahınızla tartışmalısınız
Kanama: Sık olmamakla birlikte ameliyat esnasında veya sonrasında görülebilir. Dren kullanımı ile en az düzeyde tutulabilir. Ameliyat sonrası kanama oluştuğu takdirde, biriken kanın acil olarak boşaltılması gerekebilir. Kanama riskini artırabilmesi nedeniyle operasyonun 10 gün öncesinden aspirin veya benzeri ağrı kesici ilaçlar alınmamalıdır.
Enfeksiyon: Ameliyat sonrası enfeksiyon sık görülmez. Enfeksiyon varlığında antibiyotik veya yeni bir ameliyatın tedaviye eklenmesi zorunlu olabilir.
Nedbeleşme: Bütün ameliyatlar nedbe ile sonuçlanır, bazıları diğerlerinden daha belirgindir. Her ne kadar ameliyat sonrası iyi bir yara iyileşmesi umulsa da; cilt ve derin dokularda anormal nedbeleşme oluşabilir. Nedbeler sevimsiz olmakla birlikte çevre ciltten farklı renktedirler. Yara kapatılmasında kullanılan zımba ve dikiş izleri belirgin olabilir. Nedbelerin hareketleri ve fonksiyonları kısıtlama olasılığı vardır. Anormal nedbelerin tedavisinde ek operasyonlar gerekebilir.
Derin yapılarda hasarlanma: Ameliyat esnasında derin yapılardan, sinirler, kan damarları ve kaslar hasarlanabilir. Ameliyatın yapıldığı bölgeye göre değişik şekilde hasarlanma olabilir. Derin yapıların hasarlanması geçici veya kalıcıdır.
Yara ayrılması: Nedbe düzeltilmesinin yapıldığı bölgede, yara iyileşmesi tamamlanıncaya kadar, cerrahi yarada açılma olabilir. Yara ayrışması kötü sonuçlara neden olur. Bu durumda yeni tedaviler zorunludur.
Hasta uyumluluğu: Hasta uyumluluğu ameliyat sonrası dönemdeki aktivitenin kısıtlanması ile kritik bir hal alır. Nedbe düzeltilmesi sonrası olası yeni yaralanmalara karşı, bireysel ve iş aktivitelerinden kaçınılmalıdır.
Alerjik reaksiyonlar: Nadir olgularda ilaçlara,, cerrahi dikiş malzemelerine, bantlara karşı alerji geliştiği bildirilmiştir. Daha ciddi olabilen sistemik reaksiyonlar ameliyat ya da sonrasında kullanılan ilaçlara bağlı olarak gelişebilmektedir. Alerjik reaksiyonlar ek tedavi gerektirebilirler.
Cerrahi Anestezi: Genel ve lokal anestezi, her ikisi de risk taşır. Cerrahi anestezinin ve sedasyonun bütün formlarında yaralanma ve ölüm riski mevcuttur.
Tatmin edici olmayan sonuçlar: Jinekomasti ameliyatı sonrasında memnuniyet vermeyen sonuçların olma olasılığı vardır. Meme bölgesinde düzensizlikler, yara ayrışması, doku kaybı ve duyusal kayıp olabilir. Bu tip sonuçlar karşısında hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Liposuction ile yapılan jinekomasti ameliyatlarında zaman zaman uzun süren uyuşukluklar, karıncalanmalar ve renk değişiklikleri görülebilir. Bunlar genellikle zaman içinde düzelir.
Ek Cerrahi Gerekliliği: Bazı durumlarda tek bir ameliyatla istenen sonuç elde edilemeyebilir. Ek cerrahi girişim gerekebilir.